Amasya Tamimi (Genelgesi)

 

İzzettin Çopur
 (E) Albay
 Araştırmacı yazar

 

 

AMASYA GENELGESİNİN (TAMİMİ) 100.YILI

(21-22 Haziran 1919)

 Amasya’ya intikal ve yapılan çalışmalar

          Milli Mücadele için Havza’daki çalışmalarını tamamlayan Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, 12 Haziran 1919’da Amasya’ya gelmiş ve coşkuyla karşılanmışlardı.

            Mustafa Kemal Paşa, Amasya Hükümet Konağında Amasyalılara yaptığı konuşmada;

           “Aziz Amasyalılar!

           Padişah ve hükümet, itilâf devletlerinin elinde esir durumdadır. Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü duruma çare bulmak için sizlerle çalışmaya geldim. Hep beraber aziz vatanımızın kurtuluşu için gayret sarf etmeliyiz.

           Amasyalılar!

        Düşmanların herhangi bir saldırısına karşı ayaklarımıza çarıklarımızı çekerek vatanı en son kayasına kadar savunacağız. Allah milletimize yenilgiyi gösterirse bütün evlerimizi, mallarımızı, ateşe vererek ve vatanı bir harabeye çevirerek boş bir çöl halinde düşmana bırakacağız. Amasyalılar buna hep beraber yemin edelim.” [1] Demiştir. Bütün Amasyalılar, ellerini havaya kaldırarak “Yemin ederiz paşam!” diye bağırmışlardır.

        Amasya Genelgesi çalışmaları; 20.Kolordu Komutanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, eski Bahriye Nâzırı (Bakan) Hüseyin Rauf (Orbay), 3. Kolordu Komutanı Refet (Bele), Kurmay Yarbay Arif, İzmit eski Sancak Bey’i İbrahim Süreyya, Yüzbaşı Osman Nuri, Yüzbaşı Tufan, Yedek Teğmen Recep Zühtü… Maliye Müfettişi Arif, Yıldırım Kıt ’atı Müfettişi Mersinli Cemal Paşa ve diğer ilgili şahısların katılımı ile 21 Haziran 1919 günü Amasya’nın Saraydüzü Kışlasında başladı. Hazırlanan bildiri, Erzurum’da 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’ya sunuldu. O’nun da onayı alındı.

         Direniş Vaazı

       Vaiz Abdurrahman Kamil Efendi’nin, 13 Haziran 1919 Cuma günü Amasya’daki tarihi Beyazıt Camii’nde vaazda yaptığı konuşmada;

       “ Muhterem evlatlarım!

       Osmanlı devlet ve hükümetinin artık himmeti (çalışma, emek, yüksek irade) mevcudiyeti kalmamıştır. Mademki milletimizin şerefi, haysiyeti, istiklâli tehlikeye düşmüştür. Artık bu hükümetten iyilik ummak abestir.(…) Yegâne kurtuluş çaresi, halkın doğrudan doğruya egemenliğini eline alması ve iradesini kullanmasıdır. Hep beraber Mustafa Kemal Paşa’nın etrafında toplanarak vatanı kurtaracağız. Allah gazamız mübarek eylesin.” [2] Demiştir.

 

 Sine-i millet

       Atatürk’ün Amasya’daki ilk işi Amasya Müdafaayı Hukuk Cemiyeti’ni kurdurmak oldu. Bu arada kaldığı Saraydüzü Kışlası’nın bir odasını telgrafhane olarak hazırlattı. Amasya’dan ülkenin değişik yerlerine direniş telgrafları gönderdi. 16 Haziran 1919 günü Sulatan Vahdettin’e de bir telgraf çekerek, gerekirse görevinden istifa edip sine-i millete döneceğini belirtti.

      21 Haziran 1919 günü Osmanlı Hükümeti’nin İç İşleri Bakanı Ali Kemal, İngiliz yetkililerine, “Mustafa Kemal’in emirlerine uyan memur veya subayların Divan-ı Harp tarafından cezalandırılacağını” söylemiş ayrıca Mustafa Kemal Paşa’nın görevden alındığını ve artık hiçbir resmi işlemlere girişilmemesi konusunda 23 Haziran 1919 tarihli şifre ile bir genelge yayınlamıştı.[3]

 Alınan kararlar

      22 Haziran 1919 gününe kadar devam eden görüşmeler sonunda aşağıdaki kararlar alınmıştır. (özetle ve sadeleştirilmiş olarak):

     1- Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. İstanbul Hükümeti, İtilâf Devletleri’nin etkisi ve denetimi altında bulunduğundan, sahip olduğu sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir.

    “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Milli bir heyetin varlığı gerekmektedir. Bunun için Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin süratle toplanması kararlaştırılmıştır. Bunun için bütün illerin her sancağından (kasabadan büyük vilayetten küçük) parti ayrılıkları dikkate alınmaksızın muktedir ve milletin güvenini kazanmış 3’er kişinin olabildiğince hemen yola çıkarılması gerekmektedir.

    2- Doğu vilâyetlerinin adına 10 Temmuz 1919 günü (23 Temmuz’da toplandı) Erzurum’da toplanması gereken kongre için sözü edilen vilâyetlerin Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinden seçilmiş üyeler, zaten Erzurum’a doğru yola çıkarılmışlardır. Erzurum Kongreleri üyeleri belirlenecek zamanda umumi toplantıya katılmak üzere Sivas’a hareket edeceklerdir.

    3- Yukarıdaki esaslara göre temsilciler, Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyetleri ve belediye başkanları tarafından seçileceklerdir.

    4- Bu esasların uygulanmasına; 3. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, Eski Bahriye Nazırı (Bakanı) Rauf Bey, 15. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa, 13. Kolordu Kumandanı Vekili Cevat Bey… 3. Kolordu Kumandanı Miralay (Albay) Refet Bey, Samsun Mutasarrıfı Hamit Bey, 2. Ordu Müfettişi Cemal Bey, 12. Kolordu Kumandanı Miralay (Albay) Selahattin Bey… 25. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa, Bursa’da 17. Kolordu Kumandan Vekili Miralay (Albay) Bekir Sami Bey, Edirne’de Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Bey ve diğer bazı sivil ve askeri önemi kişiler tarafından çalışılacaktır. Bundan başka eski Sadrazam Müşir Ahmet İzzet Paşa, Nafia (Bayındırlık işleri) Nazırı (Bakanı) Ferit Bey, âyan (Senato üyesi) üyelerinden Ahmet Rıza Bey gibi kişilerden fikir ve düşünceler alınacaktır.

    5- Redd-i İlhak ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin verecekleri telgrafların çekilmeyeceği Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü tarafından bildirilmiştir. Bu husus kesinlikle reddedilecek haberleşmenin derhal sağlanması için gösteri ve direnişte bulunulacaktır. Haberleşme sağlanıncaya kadar devam edecektir.

    6- Askeri ve sivil kuruluşlar, hiçbir suretle terk edilmeyecek ve başkasına verilmeyecektir. Vatanın herhangi bir tarafına yeniden yapılacak düşman işgalleri bütün orduyu ilgilendirecek ve meydana gelen duruma göre memleketin savunmasına birlikte girişilecektir. Bu sebeple komutanlar derhal birbirilerini haberdar edeceklerdir. Silah ve savaş malzemesi kesinlikle elden çıkarılmayacaktır. [4]

     Bu kararlar, 21/22 Haziran 1919’da Mustafa Kemal Paşa, Ali Fuat Paşa, Hüseyin Rauf Bey, Albay Refet Bey ile Albay Kâzım, görevli memurlar Hüsrev Bey, yaver Muzaffer Bey ve başka bir memur tarafından imzalandı. Daha sonra da asker, sivil yetkililere gönderildi.

 

  Amasya Genelgesinin sonuçları

     Ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesidir. Milli Mücadele’nin programı belli olmuştur. İstanbul Hükümeti’nin görevini yerine getiremediği ilk kez ifade edilmiştir. Millet egemenliğine dayalı yeni bir yönetim kurmaya yönelik ilk adımdır. Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.

     Amasya Genelgesi, sadece Türk Milleti’nin değil, dün, bugün ve yarın emperyalizm veya saray, sultan, tek adam diktası altındaki tüm mazlum ve günahsız milletlerin özgürlük ve bağımsızlık bildirisidir.

     Saygılarımla…

 

 



[1] https://www.sozcu.com.tr>Yazarlar>Sinan Meydan,

[2] https://www.sozcu.com.tr>Yazarlar>Sinan Meydan,

[3] Nutuk (1919-1927); Kemal Atatürk, Atatürk Araştırma Merkezi, Yayına hazırlayan Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, 2000, s. 25,

[4] www.amasya.gov.tr./amasya-tamimi-22-haziran-1919. www.ataturk.net/mmuc/amasya.html, www.amasya.gov.tr/amasya-tamimi-22-haziran-1919, Halide Edib-Adıvar; Türkün Ateşle İmtihanı, Kurtuluş Savaşı Anıları, İstanbul 1971, s. 41-42, Nutuk (1919-1927); Kemal Atatürk, Atatürk Araştırma Merkezi, Yayına hazırlayan Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, 2000, s. 21-25,